paganviodio

Kedi amını görmüş yaram var demiş. Ne var lan o kadarcık kar sayılmaz, üfürmüş birazcık.

osmanlı 1299'da kuruldu, 50 sene sonra 1353'te kadıköyü aldı osmanlılar, 100 sene sonraysa avrupa yakası alındı. halıcıoğlu'nun oralar falan, o zamanki constatinople yani. o aradaki yüz senede anadolu yakasında türkler, avrupa yakasında bizanslılar yaşadı. o yüzden istanbul'un en eski cami 1350'ler kadıköy'de yapılmıştır.

yapay zeka ile yapıldığı apaçık belli olan banyo görseli.

yine birileri algı peşinde.

bu denemeler de benden gelsin, yalnız güzel oldular haa.

görsel
görsel
görsel

geçen sezonki ( yarı final rövanş maçı idi sanırım ) 4-0 lık maçın kopyasıdır. o maçta city reali "championship takımı" gibi göstermiş rezil kepaze etmişti. bu maçtada aynısı oldu ama tek fark city yakaladığı fırsatları gol yapamadı.

direklerden dönen toplar, real kalecisinin çıkardığı imkansız şutlar, de bruyne gibi bir süper starın ceza sahası içinden kaçırdığı goller.. kaçırdıklarının "yarısı" girse bu maçta 6-1 falan bitiyordu ama işte şans her zaman yanında olmuyor. maçın özeti 8 dakika falan bunun 6,5 dakikasında real kalesine atılan şutlar falan var. bir ara baktım real madrid kaleci ile beraber 9-10 kişi kendi ceza sahasında atak savuşturmaya çalışıyor. duran top falan değil akan oyunda oldu bunlar. real madrid gibi dünyanın en büyük kulübünü 2 senedir patatese çevirdi city.

yarı finale real madrid çıktı ki muhtemelen kupayı da alacak çünkü bölüm sonu canavarını geçti. yarı finalde bayerni de rahatça geçer finalde de karşısına ya dortmund ya psg gelecek. bu iki takım birleşip karma takım çıkarsa onları da yener real. ancak her ne olursa olsun city takımının son 2 senedir real madridi bu kadar küçük düşürmesi akıl alacak gibi değil..

Deprem büyüklüğü aletsel ölçülen değerdir. Depremin şiddeti ise lokasyondan lokasyona göre değişir. işin içine lokasyonu kattığınızda şiddet kavramını ister istemez dogurursunuz. Yıkımı belirleyen deprem büyüklüğü değil, depremin siddetidir.

1. Lokasyonun deprem merkezine düşey uzaklığı
2. Lokasyonun deprem merkezine yatay uzaklığı
3. Lokasyonun zemin durumu
4. Lokasyondaki yapının durumu

Deprem şiddetini belirler.

Mesela japonyada gerçekleşen depremlerin büyük yıkımlara sebep olmamasının bir nedeni de oradaki fay hatlarının düşey uzaklığının fazla olması biz buna kısaca derinlik diyoruz.

en az 1 hafta alkol görmek istemiyorum ama bu sanatsal bir hava yaratmış...

Metallica, Michael Jackson, Madonna vs

eski Türkiye'yi merak edenler için bir belgesel...

https://youtu.be/6K1Y0D-CL8s?si=omfeVsiLs186bpx9

Pagan abime sonuna kadar katılıyorum.
Gitsin kendi evini kendi alsın.

(bkz: türkiyenin döviz bazında da pahalı olması)

sebep bundan ileri geliyor. + olarak 2016 sonrası mehmet şimşek in o zamanki hazine ve maliye bakanlığını bırakıp yerine malum kişiler geldikten sonraki politikalar bizi bu noktaya getirdi.

yani benim 1 milyon dolarım olsa gider houston dan boston dan las vegas tan londra dan müstakil geniş bahçeli bir ev mi alırım yoksa beşiktaş ta cadde üzerinde 10 katlı apartmanın 2. katındaki 3+1 daireyi mi? hiçbir şey normal değil gerçekten.

Mersin,Antalya arası favorim.

anadolu otoyolu özellikle kocaeli ve çamlıdere ile ankara arasındaki kesimi,
yalova ile orhangazi arasındaki dağ yolu, (eski yol)
aydın - denizli yolu,
karadeniz sahil yolu.

t: yazarların seyahat ederken keyif aldığı şehirlerarası yolların toplanacağı başlık.

antalya- adana .

yeterli kötü şakaları muhtemelen geçmiş entrylerde kullandıklarını düşündüğüm için başımı öne eğerek başlıktan uzaklaşıyorum...

bach'ın keman için yazdığı üç sonat ve üç partitadan oluşan altı parçalık yapıttır. bir sonat ve bir partita şeklinde dizilmiş eserin tüm parçaları ve parçaların bölümleri aşağıdadır.

sonat no. 1 sol minör bwv 1001

adagio
fugue
siciliano
presto

partita no. 1 si minör bwv 1002

allemanda - double
corrente - double (presto)
sarabande - double
tempo di borea - double

sonat no. 2 la minör bwv 1003

grave
fuga
andante
allegro

partita no. 2 re minör, bwv 1004

allemanda
corrente
sarabanda
giga
ciaccona

sonat no. 3 do majör, bwv 1005

adagio
fuga
largo
allegro assai

partita no. 3 mi majör, bwv 1006

preludio
loure
gavotte en rondeau
menuet 1
menuet 2
bourrée
gigue

uluslararası keman yarışmalarının ve sınavlarının çoğunda sol minör veya la minör sonatın ilk iki bölümü veya re minör partitanın son bölümü dinlenir. bunun nedeni bu bölümlerin çalınmasının diğerlerine nazaran daha zor olmasıdır. ülkemizdeki konservatuvar ve orkestra sınavlarında da uygulama böyledir.

nathan milstein, yehudi menuhin ve leonid kogan bu eseri çalmalarındaki başarılarıyla dünya üzerindeki tüm kemancıların kendilerine örnek aldığı isimlerdir. son yıllarda gidon kremer'in yaptığı kayıt da kendinden söz ettirmektedir. kremer gerek kendine has müzik anlayışı ve tekniğiyle gerekse çaldığı mekanın * özelliklerini kullanmadaki ustalığıyla gelmiş geçmiş en beğenilen bach yorumcuları arasına girmeyi başarmış gözükmektedir...

Joseph Szigeti için yazılan bu sonatın ilk bölümü olan "Grave" etkileyici bir girişle başlar. iki partiden oluşan bu bölüm sürekli bas eşlikli bir danstır. Bölüm, ponticello ve tremolo tekniği kullanılan bir pasajla sona erer. ikinci bölüm "Fugato" Bach’ın ilk sonatında olduğu gibi füg formundadır. Farklı tempo başlıkları altında ayrılmış bu bölüm keman için yazılmış en zor füglerden biridir. "Allegretto poco scherzoso" adlı üçüncü bölüm klasik sonatlarda özellikle Beethoven’in kullandığı gibi 'scherzo' formundadır. Dördüncü bölüm olan "Finale con brio" adeta ilk iki bölümün karışımı gibidir. Oldukça hızlı olan bu bölümde Ysaye, çalıcıyı zorlayacak dört sesli akorlar, onlu pasajlar ve tiz pozisyonlarda çift sesli ezgiler yazmıştır. *

Belçikalı keman sanatçısı, orkestra şefi ve besteci. Keman çalmaya dört yaşında babasından aldığı derslerle başlamış, yedi yaşında Liege Konservatuvarı'na girerek Desire Heynberg'le çalışmıştır. Fakat konservatuvardaki hocaları onda büyük bir yetenek göremedikleri için konservatuvarı bırakmasını istemişlerdir.

Aynı yıl, Henri Vieuxtemps genç Ysaye'yi kendi eserini çalışırken duymuş ve çok etkilenmiş, Ysaye'nin tekrar konservatuvara alınmasını sağlamıştır. Daha sonra Brüksel Konservatuvarı'nda profesörlük yapan Henry Wieniawski'nin sınıfına davet almış ve 1874 yılında Brüksel Konservatuvarı'na gitmiştir.

1876-1879 yılları arasında Paris'te Vieuxtemps ile de çalışma fırsatı bulan Ysaye, 1879 yılında Berlin'de Bilse Orkestrası (günümüzde Berlin Filarmoni Orkestrası) başkemancılığına getirilmiştir. Başkemancılığı sırasında düzenli olarak her hafta solo resitaller de veren Ysaye, dönemin ünlü müzisyenleri Vieuxtemps, Wieniawski ve Joachim'in yanında Bach, Mozart, Paganini gibi ünlü bestecilerin de eserlerini başarıyla seslendirmiştir.

Henri Vieuxtemps ile çalıştığı dönemde piyanist Anton Rubinstein, Ysaye'nin çalışından çok etkilenmiş ve onunla beraber konser turneleri düzenlemek istemiştir. Rusya'nın önemli şehirlerinde konser veren Ysaye; Vieuxtemps ve Wieniawski'nin temsilcisi olduğu Belçika ve Fransız ekolünü bu ülkede popülerleştirmiş, bu sayede Sovyet ekolüne hem repertuvar hem de eğitimsel açıdan büyük katkıda bulunmuştur. Rusya turnesi Ysaye'nin en önemli turnelerinden birisi olmuş; Vilma'da verdiği iki başarılı konser sonunda kendisine Amati keman hediye edilmiştir.

1883'te Paris'e yerleşen Ysaye, burada Cesar Frank, Vincent d'Indy ve Saint-Saens gibi ünlü bestecilerle tanışmıştır. Ysaye 1886 yılında Louise Bourdeau ile evlenmiştir. Cesar Frank düğün armağanı olarak keman sonatını ünlü kemancıya adamış, eserin ilk yorumu Paris'te Ysaye tarafından gerçekleştirilmiştir.

30 Nisan 1889 yılında italya'nın Genova şehrinde verdiği konserde Paganini'nin sadece kendisinin çaldığı Guarnerius kemanla çalma fırsatı bulmuş ve çok başarılı bir konser vermiştir. Turnenin devamında, italya'dan sonra bütün Avrupa'da konser vermeye devam etmiştir. Her gün farklı programlarla resitaller düzenlemiş ve her resitalinden sonra daha da ün kazanmıştır. Aynı turnede Chaussuon "Poeme" adlı senfonik şiirini Ysaye'ye ithaf etmiş; o da Almanya'da verdiği konserde eseri başarıyla yorumlamıştır.

1894'te "Ysaye Konserleri" ismiyle verdiği ve yönettiği konser dizisini düzenlemiştir. Düzenlediği bu turnede Belçika ve Fransız ekolünü yeni bestecilerin eserlerini seslendirirken tanıtmıştır. Bu sebepten dolayı 1894 turnesi Ysaye açısından çok farklı ve değerli bir turne olmuştur.

1914'te Alman Ordusu Belçika'yı işgal edince Londra'ya giderek savaşın sonra erdiği 1918 yılına kadar burada kalmıştır. 1922'de Belçika'da "Societe des Concert Ysaye" etkinliklerini yöneten sanatçı, ilk eşinin ölümünün ardından 1927 yılında Amerikalı öğrencisi Jeannette Dincin ile evlenmiştir.

Ysaye'nin keman çalma stili "kahramanca" olarak nitelenmiş, yürekli yaklaşımı nedeniyle yorumladığı eserler dinleyici üzerinde son derece etkileyici izler bırakmıştır. Besteci yönüyle 8 keman konçertosu, solo keman için 6 sonat, solo viyola için sonat, egzersiz ve gamlar, çok sayıda oda müziği eseri ve "Walloon" dilinde yazılmış "Pierre li Houieu" adlı bir opera yazmıştır.

1937 yılında Belçika Kraliçesi Elisabeth, Brüksel'de düzenlenen Uluslar arası Eugene Ysaye Keman Yarışması'nı başlatmış; ilk yarışmanın birincisi Rus kemancı David Oistrakh olmuştur.

Erdoğan düşmanlığından yanlışı seçtiniz. ilk kutlayan katil israil. Mutlu musun imamoğlu?

şimdi bir şeyler yazacağım, öküzün biri çıkıp vatan millet edebiyatı yapacak. siz bu insana benzeyen yaratıkların tek tük olduğunu mu sanıyorsunuz?
unutmadan...
coğrafya kader diyen embesillere kapak olacak durum. coğrafya kader ise bu insana benzeyen yaratık hollanda'da değil de vatanında inek siker.

hollanda'da yaşayan biri coğrafya kader ise artık başka coğrafya'da olduğu için inek sikmeyecek, sarışın at gibi hollanda kızlarla sevişecek olması lazım değil mi?

çadırda yaşayan göçerlere devlet ev vermiş. adamlar odaların içine çadır kurmuş hesabı.

Bu olay sıra dışı bir olaydır.

Geminin köprüye çarpmasının ilk etapta açıklaması olamaz. Ama çıkacak sonucun salaklıklar silsilesi olduğuna kalıbımı basarım.

Herkesin büyük bir güven içerisinde bulunduğu zaman hiçkimse güvenlikten şüphe etmez. 30 yıllık deneyimli kaptan varken mi biz dikkat edelim yani?

işte böyle durumların handikapıdır salaklık.

Güven besleyebilirsiniz ama bir kontrol mekanizması büyük olayları engeller.

Her neyse bunu tartışmak şu an yersiz. Oluşan hasarın tazmini de imkansız büyük ihtimalle sülalesine kadar borçlanacak ama ödeme yapılmayacak. Bu işin ucu Hangi ülkelere, hangi halklara dokunuyorsa o kişiler toplu halde zararda olacaktır.

Sabahın köründe o köprüden geçip denizde boğulanlarda da ne kader varmış be!

Büyük geçmiş olsun.

Ent.

Kitap okumaya Bu adamı okuyarak başlarsanız büyük hata edersiniz.
Zira sonrasında okunan diğer tüm kitaplar -birkaç yazar hariç- acayip yavan kalıyor.

Kademeli olarak Dostoyevski ve Tolstoy’ a geçilmeli.